KİLO VERMEYE YARDIMCI BESİNLER

Gama linolenik asit hodan yağı, kuş üzümü (Frenk üzümü), keten tohumu yağı ve çüha çiçeği yağında bol miktarda bulunur. Bu yağ asiti, yağ metabolizmasının düzenlenmesinde önemli rol oynar. Aynı şekilde bor mineralinin vücuta enerji harcanmasını stimüle ettiği, üzüm ve soğanın bu mineral bakımından zengin olduğu gösterilmiştir. L-Ornitin, arjinin ve lizin gibi aminoasitlerin kilo vermeyi kolaylaştırdığı görülmüştür. Ornitinin büyüklerde normalde olmayan büyüme hormonunun salgılanmasını arttırarak yağ yıkımını ve kas oluşumunu aktive ettiği görülmüştür. Büyüme hormonunun insanda kilo vermeyi kolaylaştırdığı bilinmesine rağmen, uzun süreli kullanımının ne gibi sakıncalar oluşturacağı konusunda henüz yeterli verinin olmaması bu konuda ihtiyatlı davranılmasını gerektirmektedir.

Günlük yiyecek tüketimimizde sebze ve meyvelere ağırlık vermek, sebzeleri mümkün olduğunca ham olarak tüketmek faydalıdır. Meyvelerden özellikle düşük kalorili olanları tercih etmek gerekir. Mesela, brokoli, lahana, havuç, kereviz, salatalık, yeşil fasulya, marul, soğan, turp, ıspanak, şalgam vs. düşük kalori grubuna girer. Aynı şekilde elma, çilek, karpuz da düşük kalorililidir. Buna karşılık mesela muz, kiraz, mısır, üzüm, bezelye, armut, nar, beyaz pirinç yüksek kalorilidir. Hergün düzenli bir şekilde yaklaşık olarak kışın 2 L, yazın 3 L su içmek çok yararlıdır. İyi hazırlanmış bitkisel çaylar da faydalıdır.

Yağ tüketiminde de dikkatli olmak gereklidir. Her şeyden önce yağda yapılan kızartmalardan uzak durulmalı, defalarca kızartılmış yağları kesinlikle tüketmemeliyiz. Piyasada hazırlanan kızartmaların hemen hepsinini defalarca işlem görmüş yağlarda hazırlandığını hiç unutmamak gerekir. Bu önemli açıklamalardan sonra, yağ türlerine gelecek olursak; Zeytinyağı, fındık yağı, soya ve keten tohumu yağları gibi yağlar faydalı bileşenler içerirler. Bu bakımdan bunlardan uygun miktarlarda tüketmek faydalıdır. Ancak, hayvansal yağlar (iç yağı gibi), tereyağı, krema, mayonez, yağlı et, ağır soslar ve süt içeriğinde vücuttaki metabolizması yavaş yürüyen yağ bileşenleri olduğu için damar tıkanıklığına, karaciğer yağlanmasına, diyabete vs. sebep olurlar. Bu bakımdan sayılan bu gıdalardan çok sınırlı miktarlarda tüketmek gerekmektedir.

Genel olarak toplumdaki tüm bireylerin, özel olarak da şişmanların veya şişmanlığa meyli olanların mutlak surette uygulamak mecburiyetinde olduğu kurallar vardır. Bunlardan biri de tuz, şeker ve beyaz undan uzak durmaktır. Bu çerçevede şekerli, kolalı ve asitli içecekler, pasta, börek, tatlı gibi hem yapısında doğrudan şeker içeren ve hem de karbonhidrat özelliği dolayısı ile zaten önemli miktarlarda şeker kaynağı olan yiyeceklerden uzak durmak önemlidir. Zira şeker insülin salgılanmasını arttırır. İnsülin de dokulardaki yağ sentezini indükleyerek yağlanmaya sebep olur.

Beslenmemizde dikkat etmemiz gereken önemli konulardan biri de yatmadan önce yiyecek yememektir. Uykuda iken metabolizmanın yavaşlaması sebebiyle kana geçen şeker ve yağlar büyük ölçüde depolanırlar.

Alkol tüketimi özellikle Batılı toplumlarda obezitenin önemli sebepleri arasındadır. Bira, şarap dahil tüm alkollü içecekler yüksek oranda kalori içerirler. Besin değerleri ise kalori içeriklerinin aksine son derece düşüktür. Bu durum özellikle karaciğer yağlanması ve sirozun önemli sebebini teşkil etmektedir.

Sabah kahvaltısı yapmak, günü hareketli yaşamak, sabit yeme alışkanlığını değiştirmek, akşamları mümkün olduğunca hafif yemek, mutlak surette meşguliyeti olmak önemlidir. Boş duran insanın aklına sürekli yemek gelir. Kısa aralıklar ile katı rejim ve ağır spor uygulaması bir diğer önemli yanlıştır. Bunun yerine uzun vadeli ılımlı beslenme alışkanlığı ve egzersiz çok daha akılcıdır. Sağlıklı beslenmemizde bize katkı sağlayabilecek bileşenleri toparlayacak olursak;

Karnıyarık tohumu, yoğun posa içeriği ve şişme özelliği dolayısı ile hem tokluk hissi uyandırarak ve hem de barsaktan yağların emilmesini engelleyerek zayıflamaya yardımcı olur. Yosun, yapısındaki iyot sebebiyle metabolizmayı hızlandırır. Zengin mineral içeriği dolayısı ile de metabolizmanın normalleşmesine yardımcı olur. Mesela kalsiyum, lipaz enzimini aktive ederek yağ yıkımını kolaylaştırır. C vitamini ve biyoflavonoidler, hormonal fonksiyonları normalleştirir, kalori harcanmasını aktive eder.

Yağ kullanımını aktive edici olarak karnitin, metiyonin, fenilalanin, kolin ve inozitol, oksijen tedarikçisi olarak koenzim Q ve koenzim A, açlık hissini baskılayıcı olarak gama aminobutirik asit (GABA), 5-hidroksitriptofan ve tirozin etkilidir. Normal besin metabolizması için B kompleksi vitaminleri, insülinin normal fonksiyonu ve immün sistem aktivatörü olarak çinko önemlidir. Ayrıca,

REZENE, yonca, karahindiba, at kuyruğu, çördük, ardıç tohumu, yulaf, maydanoz, su yosunu, kekik, ayı üzümü, beyaz dişbudak ve civanperçemi faydalı doğal bitkilerdir. Barsak temizleyicisi olarak sarısabır, enerji verici olarak keven kökü, adrenal aktivasyonu yaparak tiroid fonksiyonlarını düzeltici olarak hodan tohumu, alıç meyvesi, meyan kökü ve saparna etkilidir. Sindirimi aktive ederek yağ metabolizmasını hızlandırıcı etki gösteren tavşanmemesi (çobanpüskülü), kakule, Arnavut biberi, tarçın, deniz üzümü, zencefil, yeşil çay ve hardal zayıflamaya destek olabilmektedir. Ayrıca rezene hem barsaktan yağ emilimini engelleyerek ve hem de iştahı baskılayarak, çemen otu, karaciğerdeki yağ yıkımını aktive ederek, ginseng dolaşımı hızlandırarak ve zerdeçal sindirimi ve enerji üretimini aktive ederek ve kanı temizleyerek zayıflamak isteyenlere destek sağlarlar.