ÜLSERATİF KOLİT
Bağırsak cidarındaki muköz zarların kronikleşmiş iltihabi rahatsızlığıdır. Rahatsızlığa bağlı olarak diyare, ağrı, şişkinlik, gaz ve bazen katı dışkı ve kabızlık ortaya çıkar. Kabızlık dolayısı ile barsak kasları daha kuvvetle kasılmak durumunda kalır ki bu durum barsakta divertikül denilen çıkıntı ve sarkmaların ortaya çıkmasına yol açar. Ülseratif kolit bazı kişilerde hafif seyretmesine rağmen, bazılarında çok ağır belirtiler gösterir. Hastalarda genellikle ishal, kanama ve bunlara bağlı olarak vitamin, mineral ve sıvı kaybı ortaya çıkar. Bazılarında ise kolon yapısında meydana gelen zayıflamaya bağlı olarak kolon şişer, yırtılma dahi söz konusu olabilir.
Sebebi konusunda net bir görüş bulunmamaktadır. Dengesiz ve sağlıksız beslenme, stres ve yiyecek alerjisinin hastalığın oluşmasında önemli olabileceği ifade edilmektedir. Düzensiz antibiyotik kullanımının da barsak florasını yok ederek bu gibi durumların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceği bilinmektedir. Ülseratif kolitli hastaların bol su içmeleri özellikle ağrının giderilmesi açısından önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebze tüketimi, K vitamini temini bakımından faydalıdır. Proteolitik enzim kullanımı ve egzersiz sindirimi kolaylaştırcı faktörlerdir. Ancak, öncelikli olarak alerji testi yaptırmak ve alerjen varsa bunu ortaya çıkararak gerekli tedbirleri almak faydalı olur. Ayrıca, magnezyum ve B6 vitamini barsak duvarlarındaki kasların gevşemesine yol açarak spastik kolon oluşumunu engeller. Beş yıldan fazla ülseratif kolit rahatsızlığı olanlar mutlak surette aralıklarla kolonoskopi yaptırarak kolon kanseri oluşum riskini takip ettirmelidirler.
BESİNSEL DESTEK:
Ülseratif kolitliler içi diyet çok önemlidir. Öncelikli olarak diyet alerjisi varsa tespit edilmeli, daha sonra buna göre diyet tanzim edilmelidir. Genel olarak düşük karbonhidrat ve yüksek sebze, meyve ağırlıklı, lifli tahıl (arpa, yulaf vs.) içeren beslenme faydalı olmaktadır. Başta margarin olmak üzere genelde yağlı besinlerden uzak durmak gerekir. Yağlı süt ve süt ürünleri buna dahildir. Antiseptik gücü dolayısı ile sarımsak, protein kaynağı olarak soya faydalıdır. Yağda kızartılmış yiyeceklerden uzak durmak, suda haşlamayı tercih etmek önemlidir. Ayrıca, asidik içeceklerden, baharat, kahve, kırmızı et, şeker ve işlenmiş yiyeceklerden uzak durmakta fayda vardır. Havuç, lahana suyu faydalı, asidik tabiatlı portakal ve üzüm suyu zararlıdır. Ancak aç karnına meyve yemek veya meyve suyu içmek rahatsızlık verebilir. Bunun yerine meyve ve meyve suyu tüketimini yemek arası yapmak daha yararlıdır.
Proteolitik enzimler ve B kompleksi vitaminleri sindirimi kolaylaştırır. A vitamini (karotenoidler, beta karoten) ile E vitamini antioksidan özellikleri dolayısı ile barsak cidarındaki hasarın iyileşmesini hızlandırır. Kolloidal gümüş infeksiyonu temizler, yara iyileşmesini hızlandırır. Esansiyel yağ asitleri hücre oluşumunu stimüle eder, kolon cidarını korur. Kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi mineraller barsak hücrelerinin sağlıklı çalışması açısından önemlidir. C vitamini ve bioflavonoidler vücudun savunma gücünü arttırır, iyileşmeyi hızlandırır. K vitamini kaynağı olarak yonca, kolon hücrelerinin iyileşmesini hızlandırıcı olarak sarısabır, iltihap giderici olarak zerdeçal önemlidir. Dulavrat otu, deve dikeni, kırmızı yonca kanı temizler. Deve dikeni tohumu aynı zamanda karaciğer fonksiyonlarını düzeltir. Papatya, karahindiba, kasımpatı, kırmızı yonca, civanperçemi, karaağacın genç sürgünlerinin kabuğu ülseratif kolitli hastalar için iyileştirici potansiyele sahiptir. Ancak, alerjiniz varsa papatyayı, hamilelik durumu varsa kasımpatını kullanmamak gerekir. Alerji için ısırgandan yararlanmak mümkündür.
ÖZ; Usulüne uygun hazırlanan çay, yağ, şurup şeklindeki doğal ürünlerle ülseratif kolitli hastalar tedavilerini kolaylaştırabilirler.