Poşet çaylarda büyük sağlık riski var.
Türk kültüründe çayın yeri oldukça önemli. Siyah çayın yanı sıra özellikle son zamanlarda sıklıkla tüketilen bitki çaylarıyla birlikte ‘poşet çaylar’ da hayatımızda önemli bir yer edindi. Kanada'da yapılan bir araştırma ise çoğu çay poşetinin yaklaşık yüzde 25 oranında plastik içerdiğini ortaya koydu.
Araştırmacılar, kaynar suda beş dakika boyunca demlenmiş dört farklı tipte çay poşetini test etti. Plastikleri görmeyi imkânsız kıldığı için poşetlerin içindeki çay yaprakları çıkarıldı. Çay poşetlerini sıcak suda bir süre "demledikten" sonra elektron mikroskobu ile analiz eden araştırmacılar gördükleri karşısında şaşkına döndü.
Sıcak bir bardak suya bırakılan bir adet çay poşetinin yaklaşık 11,6 milyar mikroplastik ve 3,1 milyar daha küçük nanoplastik parçacık saldığı ortaya çıktı. Bu miktar bir kişinin bir yıl boyunca tükettiği tahmini mikroplastik parçacık miktarından çok daha yüksek. Ortalama bir insan yılda en az 50 bin mikroplastik parçacığı yutuyor.
Mikroplastikler dünyanın dört bir yanında, havada, toprakta, nehirlerde, en derin okyanuslarda, şişe sularda ve deniz ürünlerinde de bulunuyor.
İÇİNDEKİ ÇAYI GÖREBİLİYORSANIZ…
Çoğu çay poşeti doğal liflerden yapılıyor. Ancak birçok marka poşetleri kapatabilmek için halen plastik kullanıyor. Hernandez, çayın ambalaj türüne çok dikkat edilmesi konusunda uyardı.
Özellikle piramit şeklindeki çay poşetlerinin plastik ağırlıklı olduğunu ifade eden Hernandez, “Çay poşetlerinin plastik veya kağıt olup olmadığını tüm şirketler etikette listelemez. Poşetin içindeki çayı görebiliyorsanız, büyük olasılıkla plastiktir” diye konuştu.
Plastik içeren poşet çaylar yerine tamamen biyolojik olarak parçalanabilen, plastik içermeyen, organik veya bitki bazlı malzemelerden yapılmış poşet çayları tercih edebilirsiniz.
ASIL KAYNAK SALLAMA İPİ VE POŞETİN KENDİSİ
Mikroplastikler çaydan kaynaklanıyor gibi düşünülse de, asıl kaynak sallama ipi ve poşetin kendisi.
“Bugün hemen hemen hiçbir poşet çay markası sallama için kullanılan ipliğin ve kullanılan dem poşetinin malzemesini üzerine açıklayıcı ve anlaşılır şekilde yazmıyor. Dolayısıyla tüm çay markaları için mikroplastik riski söz konusu”
“Kanada'da yapılan çalışma, üst kalite olarak nitelendirilen markaların bile poşetlerinin plastikten oluştuğunu ve ciddi miktarda mikroplastik saldığını ortaya koyuyor. Bu nedenle geleneksel olan demleme çay yöntemini gerek lezzet gerekse de çöp üretimi açısından her anlamda doğa ve Sağlık dostu.
Araştırmanın yürütücüsü doktora öğrencisi Laura M. Hernandez, Healthline'a yaptığı açıklamada, “Birkaç plastik parçacık bulmayı bekliyorduk, yüzlerce veya binlerce de olabileceğini düşünüyorduk. Ama milyarlarca parçacık bulmak bizi çok şaşırttı” dedi.
Poşet çayları söz konusu olduğunda aklımıza gelen ilk şey çoğu zaman plastik olmuyor. Ne var ki her plastik çay poşetinin yaklaşık dörtte biri plastikten oluşuyor. Her gün bardak bardak Poşet Çay tüketen biri için bu oldukça fazla plastik anlamına geliyor.
Kanada’daki McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar, poşet çaylarla ilgili önemli bir sonuca ulaştı. 2019'da gerçekleştirilen çalışma, tek bir çay poşetinin milyarlarca mikroplastik parçacığı içerdiğini ortaya çıkardı. Araştırmanın sonuçları çay sevenleri korkuttu.
Demleme çay en iyi çaydır’ şeklindeki geleneksel yaklaşımı benimseyenler için de önemli bir noktanın altını çizen Doç. Dr. Gündoğdu, “Bunu yaparken de dikkatli olmak gerek. Çünkü demlik poşet çay ile yapılan demleme çayın da mikroplastik açısından bir farkı yok. Hatta belki de daha fazla maruz kalınıyor olabilir. Çünkü demliğin içine tek bardaklık poşet çaydan daha büyük ve daha fazla sayıda poşet konuyor” ifadelerini kullandı.
ZARARLI ETKİLERİ MİDE, BAĞIRSAK VE AKCİĞERDE GÖRÜLÜYOR
İnsanların mikroplastiklere maruziyetinin genelde cilt, yutma ve soluma yoluyla olduğunu belirten uzmanlar “Mikroplastiklerin potansiyel zararlı etkileri çoğunlukla mide, bağırsak sistemi ve akciğerde meydana gelir. Mikroplastik parçacıkların meydana getirdiği hava kirliliğinin solunum ve kalp hastalıkları ile yakından ilişkili olduğunu gösteren pek çok araştırma var. İnsanlar tarafından sürekli solunması veya yutulması durumunda da bağışıklık sistemini zayıflattığı biliniyor” diye konuştu.
POŞET ÇAYLAR EN TEHLİKELİSİ
Poşet çaylardaki mikroplastikler
KANSERE SEBEP OLUYOR, ÜREME SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
Mikroplastiklerin yapısında birçok kimyasal mevcut. Plastik yapımında sıklıkla kullanılan bazı maddeler insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Bunlar;
• Polietilen-tereftalat (PET): Giysiler için elyaflarda, sıvılar ve gıdalar için kullanılan kaplarda ve kaplama sanayiinde kullanılır. Bu madde insanlar için kanserojen olarak kabul edilir.
• Bisfenol A (BPA): Su şişeleri, spor ekipmanları, su boruları, yiyecek-içecek kaplarının yüzeyinde ve birçok alanda sıklıkla kullanılır. Bu madde endokrin bozucu etkileriyle kısırlığa yol açarken aynı zamanda çeşitli davranışsal sağlık sorunlarına neden olur.
• Ftalat: Plastik malzemelerin esnekliğini ve dayanıklılığını artırmak için kullanılır. Hormon bozucu etkileri ile üreme sağlığını tehdit ederken, cinsel organlarda çeşitli gelişim bozukluklarına yol açabilir.
TEK RİSK VÜCUDUMUZ DEĞİL
Plastik içeren çay poşetleri, vücudumuzun yanı sıra doğa için de tehlike oluşturuyor. Plastik içeriği nedeniyle çay poşetleri tamamen ayrışamıyor, bu da onları çevre için kötü bir seçenek haline getiriyor.
Özellikle, ofislerde sallama çay alışkanlığı yaygın olduğundan, plastik çöp miktarında ciddi oranda artış olduğunu belirten uzmanlar “Buna tek kullanımlık kağıt görünümlü plastik bardak tüketimini de eklemekte fayda var. Çünkü insanlar çay tüketimini özellikle pandemi döneminde karton görünümlü plastik bardaklarda gerçekleştirmeye başladılar” diyor.
Demleme çay ile hem doğayı hem de kendinizi korur; ne sallama çaydan gelen mikroplastiğe, ne de o çöp olduktan sonra oluşacak mikroplastiğe maruz kalmış oluruz.
Sallama çayın poşet malzemesinde ciddi kimyasal riski de söz konusu. Bu kimyasalların özellikle hormon bozucu ve kanserojen olduğu da bilinen bir gerçek. Nitekim bu kimyasallar içerisinde en yaygın olan PFAS olarak bilinen kimyasalın bu tarz ambalaj uygulamalarında sıcağa dayanım açısından kullanıldığı biliniyor”
Bu kimyasal doğada sonsuza kadar kalma özelliğiyle bilinir ve ciddi oranda kanserojendir. Sonuçta bu kimyasalların olduğu bir ambalajın tek bir parçasının bile tüketilmesi sağlık açısından oldukça risklidir.