Spermidin denilen bir kimyasal otofajiyi indükleyerek yaşlıların aşıya karşı olan olumlu tepkilerini  arttırıyor.

16 Aralık 2020

Kaynak: Justin Paget

Otofaji sözlük anlamı olarak “kendi kendini yemek”  demektir. Otofajide hücreler kendi kendilerini değil, üretim artığı toksik atıkları, yaşlanmış parçaları, toksinlerini yiyerek beslenir. Otofaji sürecine giren hücreler “lizozom” denilen hücresel yapıların da yardımıyla “kendi atıklarını” tüketerek yaşamını sürdürürler. Neticede, hücre de beden de toksik atıklardan kurtuluyor. Daha önceki üretim atıklarını, yaşlanmış parçalarını enerji kaynağı olarak kullanıp bir tür “iç temizlik”, bir çeşit “doğal detoks” sürecine giriyor. Kısacası otofaji “arınma”, toksinlerden kurtulup hafifleme demektir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde COVID-19 için aşıların piyasaya sürülmesiyle birlikte, yaşlı savunmasız grubun korunması için de umut oluştu. Aşıların çoğu yaşlı erişkinlerde daha az etkili olsa da, bunun temelini oluşturan moleküler mekanizmalar hakkında çok az şey bilinmektedir.

 

Şimdi, yeni bir çalışma, farelerde bağışıklık belleğinin korunması için gerekli kritik bir süreç olan otofajinin, sağlıklı insan gönüllülerde spesifik olarak indüklendiğini gösteriyor. Ek olarak, bağışıklık hücrelerindeki hücresel kalıntıların uzaklaştırılmasını artıran bir poliamin olan spermidin, yaşlı yetişkinlerde aşıların koruyucu etkilerini artırabilmektedir. Sonuçlar, yaşlı bireyleri mevcut COVID-19 pandemisine ve influenzaya neden olan virüslerden korumak için yeni gelişmelere yol açabilir.

 

"Yaşlı donörlerden alınan T hücrelerindeki otofaji spermidin tarafından aktifleştirilerek aşı yanıtı sağlanabilir",

 

Kennedy Enstitüsünde doktora sonrası araştırmacı olan baş yazar Ghada Alsaleh, "Yaşlı yetişkinler bulaşıcı hastalıklardan ciddi şekilde etkilenme riski altındadır. Ne yazık ki bu yaş grubunda aşılar, genç yetişkinlere göre daha az etkilidir" diyor.

Daha önce, Alsaleh ve meslektaşları, yaşlı farelerde bağışıklık hücrelerinde ootofajinin daha zayıf olduğunu ve bunun bu hayvanlarda daha zayıf bir bağışıklık tepkisine yol açtığını göstermişti. Bu çalışmada, aynı olayın T hücrelerinde olup olmadığını görmek için solunum virüsüne ve hepatit C virüsüne karşı geliştirilmiş olan aşılar genç ve yaşlı insanlardan alınan örneklerde test edildi. Aşıdan sonra gençlerin T hücrelerinde otofajinin arttığını buldular, ancak yaşlılarda bir değişiklik olmadığını gözlemlediler.

 

Ekip, laboratuvardaki yaşlı bireylerin T hücrelerini incelediklerinde, bu hücrelerin spermidin adı verilen doğal bir bileşik bakımından daha fakir olduklarını gördüler. Eski bağışıklık hücrelerini laboratuvarda spermidin ile desteklenmesi, otofajiyi gençlerin T hücrelerinde görülen seviyelere geri getirdi. Alsaleh, "Çalışmamız, aşılama sırasında otofajiyi artırmanın aşıların yaşlı insanlar için daha etkili olmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor" dedi.

 

Bu bulgularla, "insan T hücreleri için yaşlanmayı geciktirici ilaçların geliştirilmesi için yeni hedefler ve biyobelirteçler ortaya çıkardıklarını ve yaşlı insan popülasyonunda aşı immünojenisitesini iyileştirmede spermidinin kullanımına kanıt sağladıklarını" eklediler.

 

Yakın zamandaki küçük bir klinik çalışma, yaşlı yetişkinlere spermidin vermenin bilişsel işlevlerini iyileştirip iyileştirmeyeceğini test etti. Sonuçlar pozitif çıktı. Ayrıca spermidinin herhangi bir zararlı etkisi görülmedi. Spermidinin yaşlıların aşılara karşı bağışıklık tepkisini artırmak için yararlı olabileceğini ifade ettiler.

 

Oxford Üniversitesi'nde immünoloji profesörü olan Anna Katharina Simon, “Bulgularımız, spermidin gibi otofaji artırıcı ajanların kontrollü olarak yaşlı katılımcılara verilmesinin çok ilginç sonuçlar vereceğini ümit ediyorum." dedi.

SONUÇ:

Mikrobiyal hastalıklara karşı en hassas grup 65 yaş üstüdür. Bu grubun bağışıklık sistemlerinin spermidin gibi bazı doğal ve sentetik bileşenlerce güçlendirilmesi onların yaşama şanslarını arttırır ve toplum hayatına ciddi katkı sağlar.