KORONAVİRÜS HASTALIĞI HAKKINDA GENEL BİR DEĞERLENDİRME

Prof. Dr. İlker DURAK

www.profilkerdurak.com

Kovid-19 (KORONA) virüsle enfekte olan kişilerin % 80 i herhangi bir belirti vermeden ve çoğu zaman farkına bile varmadan hastalığı atlatmaktadır. Bu durum sebebiyle bu hastalık ılımlı bir enfeksiyon hastalığı olarak değerlendirilmektedir. Enfekte olan çoğu insan hastaneye gitmeden bile, evde hastalığı atlatabilmektedir. Bugüne kadar elde edilen veriler hastalıktan iyileşme oranının % 97-99.75 arasında olduğunu göstermektedir. Bu oldukça yüksek bir orandır ve ümit vericidir.

Herkeste belirti vermemesine karşılık, hastalık belirtileri gösteren kişilerde bu belirtiler, virüsle ilk karşılaşmadan sonraki 2-14 gün arasında ortaya çıkabilmektedir. Ortaya çıkan belirtiler ise kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. En yaygın olarak gözlenen belirti yüksek ateştir. 10 hastanın neredeyse 9 unda yüksek ateş görülmektedir. Aslında yüksek ateş, vücudun virüsle mücadele ettiğinin bir işaretidir.

Hastaların % 70 inde ise kuru öksürük görülmektedir. Bu balgamsız tarzda ortaya çıkan bir öksürüktür.  Hastaların % 30 unda ise öksürükle birlikte balgam da vardır.

Diğer bir belirti aşırı yorgunluktur. Daha az olarak da boğazda kızarıklık ve şiddetli baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, titreme, mide bulantısı, kusma ve ishal görülmektedir.

Hastaların bir kısmında nefes almada güçlük ve şiddetli göğüs ağrısı vardır. Bir kısmı ev içinde yürürken, konuşurken dahi solunum güçlüğü çekebilmektedir.

Bazı vakalarda koku ve tat hissinde kaybolma da gözlenmiştir ancak bu durumun bu hastalıkla ilişkili olduğuna dair doğrudan bir bulgu henüz bulunmamaktadır.  

NE KADAR ZAMANDA DÜZELME OLUR?

Vücudun hastalığı atlatabilmesi için ortalama 2 hafta gibi bir süreye ihtiyaç vardır. Ancak, şiddetli vakalarda bu durum 6 haftaya kadar uzayabilmektedir.

HANGİ DURUMLARDA KENDİMİZİ İZOLE ETMEMİZ (KARANTİNA) GEREKMEKTEDİR?

Üç gün kadar süren yüksek ateş varsa,

Kendinizi daha iyi hissetmenize rağmen, hala tam olarak düzelmediyseniz,

Yukarıda bahsedilen belirtilerden biri veya bir kaçı bir haftadır devam ediyorsa, 24 saat aralıklar ile yapılan testlerde kovid testi negatif olsa bile kendinizi izole etmeniz gerekmektedir.

ŞİDDETLİ HASTALIK GEÇİRENLERİN DÜZELME TAKİBİ

Hastalığa yakalananların yaklaşık % 14 kadarı solunum güçlüğü çekmemek içim hastanede kalmaya devam etmek durumundadır. Bu süre 2 – 3 haftaya kadar uzayabilmektedir. Hastaların bir kısmında akciğer harabiyeti dolayısı ile solunumda ciddi sıkıntı oluşabilmekte ve bu sebeple yoğun bakımda tutulmaları gerekebilmektedir. Yoğun bakımdaki hastalarda kilo ve güç kaybı ile birlikte hafıza problemleri de gözlenebilmektedir.

‘Kimler bu hastalığa daha kolay yakalanıyor, sorusu üzerinde çalışmalar halen devam etmektedir. Burada birinci faktör kişilerin bağışıklık sisteminin durumudur. Güçlü bağışıklık sistemi olanlar hastalık faktörüne karşı daha dirençli olmaktadırlar.  Buna karşılık beslenme dengesizliği, sağlıksız yaşam tarzı, bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar, kimyasallar ve hastalıklar, kişileri bu hastalığa karşı daha korumasız yapabiliyor. Hastalığı atlatmış olanların vücutlarında bu virüse karşı savunucu antikorlar oluştuğu için ikinci bir defa yakalanmaları daha zordur ancak nadiren de olsa böylesi bir durumun olabileceği ifade edilmektedir. Bundan dolayı hastalığı atlatmış olanların da koruyucu tedbirlere aynen uyumaları, sık sık ellerini yıkamaları, fiziki mesafe kuralına uymaları ve evde kalmaları daha doğrudur.

TEDAVİ

Hastalığın bugün için tam bir tedavi şekli henüz yoktur. Yapılacak şey; gerekiyorsa tıbbi tedaviye ilave olarak, nezle ve gribe yakalanıldığında yapılan tedavilerin neredeyse aynısıdır. Gerekiyorsa tıbbi tedavi geciktirilmemeli ancak destekleyici mahiyetteki uygulamalar da ihmal edilmemelidir. Bu amaçla besin değeri yüksek vitamin, mineral ve fonksiyonel özellikli bileşenleri tüketmek faydalıdır. Rafine şekerler başta olmak üzere karbonhidratlardan ve margarinler başta olmak üzere yağlardan uzak durmak, bitkisel proteince zengin gıda tüketmek faydalıdır.  Özellikle flavonoid içeriği yüksek yabanmersini, üzerlik otu gibi bitkisel kaynaklar ile virüs öldürücü gücü bilimsel olarak ortaya konulmuş yabani kekik, melisa, ada çayı, biberiye, acı pelin gibi baharat ve bitkiler hem korunma ve hem de tedaviye destek açısından son derece faydalıdır. Ayrıca bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak ispatlanmış ekinezya, astragalus (Kitre) ve meyan kökü gibi bitkisel kaynaklar da dirençli bir bağışıklık için faydalıdır.

Bol su içmek, sulu gıda ve içecek tüketmek de toksinlerin vücuttan atılması açısından son derece faydalıdır.

Çok mecbur kalmadıkça ateş düşürücü, ağrı kesici antibiyotik vs ilaçları almamak gereklidir. Hafif ateşi sirke, kolonya, bitki, çayları, ılık duş vs yollar ile düşürmek daha doğrudur. Mecburiyet durumu söz konusu ise elbette ateş düşürücü almak gerekebilir. Ayrıca bu dönemde özellikle şeker ve kalp/damar hastaları çok daha dikkatli olmak durumundadır. Çünkü bu hastaların virüs enfeksiyonuna karşı dirençleri daha düşüktür. Kandaki yüksek şeker, şeker hastalarının bağışıklık hücrelerini zayıflatmaktadır. Kalp damar ve yüksek tansiyon hastalarında ise damar daralması ve tıkanıklığı dolayısı ile doku hücreleri yeteri miktarda kanlanamamakta ve gerekli vitamin, mineral ve fonksiyonel bileşenler bağışıklık sistemi hücreleri dahil diğer doku hücrelerine olması gerektiği şekilde taşınamamaktadır. Bu da vücudu virüs saldırılarına karşı daha korumasız yapmaktadır. Bu sebeple bu hastalar hem daha kolay enfekte olabilmekte ve hem de hastalığa yakalanmışlarsa, hastalık daha ağır seyretmektedir. Bu gibi hastaların daha önceden kullanmakta oldukları ilaçları aksatmadan kullanmaya devam etmeleri bu bakımdan önemlidir.

Ayrıca ;

Evimize sürekli temiz hava girişini sağlamak,

Düzenli uyumak,

Stresten uzak durmak,

Hafif egzersizler yapmak hastalığa karşı direncimizi yükseltmeye ve hastalıktan kolay kurtulmamıza katkı sağlayabilecek önemli yaşam kurallarıdır.