Zerdeçalın yapısındaki kurkuminin antikanser etkisini kanser hücrelerinin kendiliğinden programlanmış ölümü olarak ifade edilen (apopitoz)’u uyarması ve çeşitli hücresel sinyal yolaklarını baskılayarak kanser hücrelerinin çoğalmasını ve çevre dokulara yayılmasını durdurarak yaptığı düşünülmektedir.
Birçok çalışmada, kurkumin’in meme kanseri, akciğer kanseri, baş ve boyun kanserleri, prostat kanseri ve beyin tümörleri üzerinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.
Kurkumin östrojen hormonu bağımlı meme kanserinde ve testosteron bağımlı prostat kanserinde de etkinlidir. Bakır, nikel ve çinko gibi metallerle kurkuminin oluşturduğu bileşikler kanser hücresinin DNA’sına daha iyi bağlanabilmekte ve antikanser etkisi güçlenmektedir. Bunun yanında kurkumin ve türevleri vücutta ağır metal şelasyonu da oluşturarak kansere karşı koruyuculuk ve tedavi edicilik özelliğine sahiptir. Günümüzde kurkuminin hücre içine ulaşmasını artırmak ve antikanser etkisini artırmak için polimerle kaplama, elektrik yükünü değiştirme, lipozom içine yükleme, metalik nanopartikül oluşturma, nanojel yapımı, antikor kaplama, peptit veya protein içine gömme gibi farklı teknolojik formların oluşturulması için çalışmalar devam etmektedir.
Zerdeçalin, antikanser özelliğe sahip olduğu bilinen acı kaysı ekstraktı, üzüm çekirdeği ekstraktı ve kenevir yağı gibi bitkisel besin kaynakları ile birlikte kullanılması etkisini daha da güçlendirmekte ve kansere karşı hem koruma ve hem de kanser tedavisine önemli destek sağlayabilmektedir.